Tam 31 yıl önce, 26 Nisan… Günlerden cumartesi… Ukrayna’nın Çernobil
kentindeki nükleer santralde, bir deney sırasında meydana gelen patlama, tüm
dünyada yankılandı. Felaketin hangi boyutta olduğunu o anda saptamak mümkün
değilse de, uzmanlar tereddüt etmeden “Tarihin en büyük nükleer kazası”
terimini kullanmaya başlamıştı bile.
Patlama ve yangın sonrasında, başta Sovyetler Birliği ve
Türkiye olmak üzere, Avrupa ile Asya’ya büyük miktarda radyasyon yayıldı.
Yarım milyondan fazla işçi, olay anında 31 kişinin can
verdiği bölgede yangına müdahale etmeye çalışırken radyasyona maruz kaldı. Aradan
geçen 31 yılda kaç kişinin radyasyondan etkilenerek çeşitli hastalıklara
yakalandığı ve öldüğü ise belirlenemedi. Tahminlere göre, sadece ilk dört yılda
en az 25 bin kişi hayatını kaybetti. Bunlardan bazıları, Çernobil’in karşı
kıyısında oturan Karadenizli yurttaşlarımızdı. Aralarında, 33 yaşında aramızdan
ayrılan ve çevreye duyarlılığıyla bilinen müzisyen Kâzım Koyuncu’ydu. Şarkısında,
“İşte gidiyorum bir şey demeden / Arkamı dönmeden, şikâyet etmeden / Hiçbir şey
almadan, bir şey vermeden” demişti ama Karadeniz Sahil Yolu inşaatına karşı
Rize’nin Fındıklı ilçesinde düzenlenen eylemlere destek verirken yaptığı şu
konuşmayla, insanın, ölümünden sonra bile çevresine önemli değerler
kazandırabileceğini kanıtlıyordu:
"Başımızdan hiç eksik
olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara,
bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de
geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya
çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Don Kişotlara, ateş hırsızlarına, Ernesto
Che Guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece
düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak
annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi
sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar,
ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini
kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar,
hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile
bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her
şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya…"
|
Çernobil Faciası sonunda ortaya çıkan maddi hasar, tahminen
18 milyar doları buldu. Kâzım Koyuncu ve sayısı belirlenemeyen diğer
kurbanların maddi değerini saptamak ise, asla mümkün değil.
(Yoğun olarak sosyal yardım kömürünün kirlettiği havayı
saniye saniye ölçen ve rakamları üst makamlara aktaran Ataşehir Belediyesi,
sorunun çözülmesini istiyor. Ayrıntılar bu linkte: http://edergi.atasehir.bel.tr/032017/mobile/index.html#p=7 )